Organik tarımda artık GDO ve türevleri kullanılmayacak.
Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte değişikliğe gidildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın değişikliğe ilişkin Yönetmeliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe ''Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) tarafından veya bu organizmaların kullanımıyla üretilen, ancak GDO'ların kendisini içermeyen maddeler'' olarak tanımlanan ''GDO türevleri'' ifadesi eklendi. Buna göre, organik tarımda GDO veya GDO türevleri kullanılmayacak. Organik tarım faaliyetlerinin tüm aşamaları kayıt altına alınarak izlenebilirlik temin edilecek.
Organik bitkisel ürün yetiştiriciliği yapılacak alana geçiş süreci uygulanacak. Geçiş süreci tek yıllık bitkilerle mera ve yem bitkilerinde 2 yıl, çok yıllık bitkilerde 3 yıl olacak. Tek yıllık bitkiler ekim tarihi, çok yıllık bitkilerde hasat tarihi göz önüne alınacak.
Bir işletmede, organik tarım metoduyla üretilen ürünle aynı tür ve çeşitten olan ya da bu ürünlerden kolaylıkla ayırt edilemeyen konvansiyonel ürünler bir arada üretilemeyecek. Ancak, çok yıllık bitkilerin üretilmesi durumunda; müteşebbisin, işletmenin tamamını en geç 5 yıllık plan dahilinde organik üretime geçireceği taahhüdünde bulunması, her birimden hasat edilen ürünlerin ayrı ayrı yerlerde tutulmasını sağlayacak önlemlerin alınması, yetkilendirilmiş kuruluşun, ürünlerden her birinin hasadından en az 48 saat önce haberdar edilmesi, müteşebbisin, hasadın tamamlanmasından hemen sonra elde edilen ürünlerin kesin miktarıyla ayırt edici özellikleri konusunda yetkilendirilmiş kuruluşu bilgilendirmesi ve bu ürünlerin diğerlerinden ayrı tutulması için gerekli önlemlerin alındığını teyit etmesi hallerinde, geçiş dönemi planı ve müteşebbis tarafından taahhüt edilen önlemler yetkilendirilmiş kuruluş tarafından onaylanacak ve geçiş planı her yıl teyit edilecek.
Kullanılacak tohum, fide, fidan, anaç, misel, çelik, yumru gibi çoğaltım materyalleri organik tarım metoduyla üretilmiş olacak ve bu materyalin tohum olması halinde ana bitkileri en az bir kademede, çok yıllık bitkilerde vegetatif çoğaltım materyalinin anaç bitkileri en az 2 üretim sezonu süresince bu Yönetmelik hükümlerine göre üretilmiş olacak.
Hayvansal üretim birimi, mera ve yem üretimi için kullanılan arazilerle birlikte işletmenin tamamının eş zamanlı olarak organik üretime geçirilmesi söz konusu olduğunda; işletmenin mevcut olan hayvanlarına, yavrularına ve geçiş süreci başlamadan önce aynı zamanda yem üretimi için kullanılan araziler ve meralar için uygulanması ve hayvanların üretim biriminden elde edilen ürünlerle beslenmesi kaydıyla geçiş süreci 24 aya indirilebilecek.
Çiftçinin yemleri yalnızca organik üretimden sağlayamaması durumunda, konvansiyonel yem maddelerinin sınırlı oranda kullanılmasına izin verilecek. Her yıl izin verilen konvansiyonel yem maddeleri oranı, geviş getiren hayvanlarda izin verilen yüzde 10'dan 31 Aralık 2011'e kadar yüzde 5, diğer hayvanlarda ise yüzde 20'lik oran; 1 Ocak 2008'den 31 Aralık 2009'a kadar olan dönemde yüzde 10, 1 Ocak 2010'dan 31 Aralık 2011'e kadar olan dönemde yüzde 5 olacak. Bu uygulamalar yetkilendirilmiş kuruluşun izniyle yapılacak. ORGANİK ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ Arıcılık ürünleri, bu Yönetmelik hükümlerinin asgari 1 yıl uygulanması kaydıyla organik ürün olarak pazarlanabilecek. Irk seçiminde, arıların yerel koşullara adapte olabilme kapasitesi, dayanıklılıkları ve hastalıklara karşı dirençleri göz önüne alınacak.
Yetkilendirilmiş kuruluştan önceden izin alınması kaydıyla, işletmenin sahip olduğu konvansiyonel arı kolonileri, organik arıcılığa geçiş amacıyla kullanılabilecek.
Yönetmelik hükümlerine göre üretim yapmayan arıcılardan sağlanan arı oğulları, 1 yıllık geçiş süreci içinde kullanılabilecek. Sağlık veya felaket nedenleriyle yüksek hayvan ölümlerinin olması durumunda ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun kovanların mevcut olmaması halinde, geçiş sürecine tabi olmaları kaydıyla, yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kovanların yeniden oluşturulmasına izin verilebilecek.
Kovanlar, kirlenmeye yol açması muhtemel olan, kent merkezleri, otoyollar, sanayi bölgeleri, atık merkezleri, atık yakma merkezleri gibi tarım dışı üretim kaynaklarından yeterince uzak olacak.
Kaynak:www.haberturk.com
|